BOLU;
İstanbul ve Ankara'nın ortasında, yeşilin ve beyazın dans ettiği, hafta sonu tatillerinin uğrak noktası Bolu...
Batı Karadeniz'de yer alan Bolu, engebeli ve dağlık bir alanda yer alır. Zengin bir turizm potansiyeline sahip Bolu'da Köroğlu Dağları'ndaki Kartalkaya ve Sarıalan, Abant Gölü ve Yedigöller başlıca kayak ve dinlenme merkezidir. Kartalkaya kayak merkez Batı Karadeniz Bölgesi'nde, il merkezine 38 km uzaklıktaki Köroğlu Dağı turizm alanı içerisinde yer alır. Yarı ılıman bir iklime sahip olan Kartalkaya'nın çevresi orman örtüleri ile kaplıdır. Bolu, 300 civarında yaylası ile önemli bir potansiyele sahiptir. Bolu yaylaları ormanlarla kaplı dağlar üzerinde, gür akarsuların geçtiği, yemyeşil verimli düzlüklere yayılmıştır. Aladağ Yaylaları, At Yaylası, Sarıalan Yaylası, Gerede Yaylaları bunlardan birkaçıdır. Bolu kış aylarında soğuk havası ve karlı dağları ile ünlü olduğu kadar termal kaplıcaları ile de yurdumuzda önemli bir yere sahiptir. Yüzyıllardan beri kullanılan Bolu kaplıcaları, şehir merkezine 5 km mesafede, Karacasu beldesinde yer alır.
Bolu doğasının yanında yemekleri ile de ünlüdür. Türkiye'de yemek kültürü denilince akla ilk gelen yerdir Bolu. Köylerde hemen hemen her evin bahçesinde toprak veya tuğladan yapılmış fırın bulunmaktadır. Odun ateşinde fırında pişen hamurun veya yemeğin lezzeti oldukça farklıdır. Göynük ve Mudurnu ilçelerindeki Türk evleri ile Seban Kaya evlerini görmeden, Kartalkaya'da kayak, Abant'ta yamaç paraşütü yapmadan ve Bolu yemeklerini tatmadan dönmeyin Bolu'dan.
DÜZCE;
Pırıl pırıl denizi, ince kara kumu, şelaleleri, kaplıcaları ve doğal alanları ile göz kamaştıran Düzce, her yıl turistlerin uğrak yeri olmaya devam ediyor...
Çok eski tarihlere uzanan geçmişinde, Düzce'nin ilk ev sahipliği yaptığı medeniyet Bitinyalı'lardır. M.Ö. 1390 - 800 yılları arasında Hititlerin hüküm sürdüğü bölge, daha sonra Pontus istilasına uğramış ve sonrasında Roma devletinin hakimiyetine girmiştir. Roma İmparatorluğunun ikiye bölünmesi ile Bizans payına düşen Düzce, Osmanlıların 1321-1323 yılları arasında Osman Gazi komutasındaki ordu ile Bizans tekfurları arasında yapılan savaşta Düzce fethedildi. 14. yüzyılda Düzce'nin yöneticisi konumunda bulunan Konuralp Bey'in ismini taşıyan Konuralp ili ve kısaca Konrapa olarak anılmıştır. Bolu'nun fethinden sonra Bolu iline bağlanan bölge, 16. yüzyılda kalabalık köyler tarafından Pazar mahalli olarak seçilmiş, Düzce ovasının ortasında bulunan köye de, Düzce pazarı denilmiştir.
Mavi ile yeşilin buluştuğu Düzce'de doğa içerisinde uygun fiyatlara tatil için Düzce Tatil Fırsatları hakkında bilgi edinin.
Osmanlı donanmasının kereste gereksinimini büyük ölçüde karşılayan Düzce, İstanbul'u, Sivas ve Erzurum'u bağlayan yol üzerinde bulunmasından dolayı bölgenin öneminin artmasının sebeplerindendir. 1870 yılında Bolu sancağına bağlı bir kaza konumunda bulunan Düzce, 9 Aralık 1999 tarihinde Türkiye'nin ili olmuştur. Düzce'ye geldiğinizde Karadeniz'in serin sularında serinleyebilir, kumsalında güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Konuralp müzesinde geçmiş döneme ait bir çok eşya bulabilirsimiz. Cenevizliler tarafından yapılan ve şuan mesire yeri olarak da kullanılan tarihi Ceneviz kalesini görebilir, çevrede bulunan gölleri, mağaraları ve şelalelerde bir gezintiye çıkabilirsiniz.
Birçok kamp ve piknik yerinin bulunduğu bölgede, doğa ile iç içe bir tatil yapabilirsiniz. Her derde deva kaplıcalarında şifa bulabilir, birçok mağarasında keşfe çıkabilirsiniz. Eğlence mekanları yönünden de zengin olan ilde, birçok eğlence alternatifi ile keyifli vakit geçirebilirsiniz. Su sporları meraklılarına profesyonelce rafting ve kano yapma imkanı bulabileceğiniz gibi, golf tutkunları içinde golf sahası bulunmaktadır. İstanbul'a 217 km, İzmir'e 550 km, Ankara'ya 236 km mesafede bulunan Düzce'ye rahatlıkla ulaşılabilmektedir.